Şimdi yükleniyor

Uykucu Ayıcık ve Yıldızların Ninnisi

Uykucu Ayıcık ve Yıldızların Ninnisi

Bir varmış, bir yokmuş, uzak diyarlardaki büyülü bir ormanda yaşayan küçük, uykucu bir ayıcık varmış. Bu ayıcığın adı Mimi’ymiş. Mimi her akşam güneş battığında uyumaya bayılırmış, çünkü geceleri yıldızlarla dolu gökyüzüne bakmayı çok severmiş.

Bir gün, akşam olurken Mimi kendini biraz yorgun hissetmiş. Güneş batarken ormanda hafif bir serinlik varmış ve Mimi hemen kocaman yapraklardan yaptığı yumuşacık yatağına uzanmış. Ama bu akşam farklı bir şey varmış; Mimi bir türlü uyuyamıyormuş! Gözlerini kapatıp uyumaya çalışsa da, bir türlü rahatlayamıyormuş.

Mimi, yumuşak yatakta dönerken birden pencereden dışarıya bakmış ve gökyüzünde parlayan yıldızları görmüş. “Belki yıldızlar bana yardım eder,” diye düşünmüş. Yıldızların parlaklığını izlemek, her zaman onu rahatlatırmış. Yavaşça pencereye yaklaşmış ve yukarıya, gökyüzüne bakmış.

Tam o sırada minicik bir yıldız, Mimi’nin tam karşısında parlamaya başlamış. Yıldız, o kadar parlakmış ki, sanki onunla konuşacakmış gibi görünüyor! Mimi şaşkın bir şekilde yıldızı izlerken, yıldız tatlı bir sesle konuşmuş:

“Merhaba Mimi! Neden uykun gelmiyor bu gece?”

Mimi gözlerini ovuşturmuş ve “Bilmiyorum, ama bir türlü uyuyamıyorum. Belki bana bir ninni söylesen uyuyabilirim,” demiş. Yıldız tatlı tatlı gülümsemiş.

“Tabii ki, ben ve arkadaşlarım sana uyuman için bir ninni söyleyebiliriz!” demiş yıldız. Sonra diğer yıldızlar da yavaşça ortaya çıkmaya başlamış. Gecenin karanlığına karşı birer birer ışıldayan yüzlerce yıldız, Mimi’nin başucunda toplanmış.

“Şimdi gözlerini kapa ve bizi dinle,” demiş yıldızlar. Mimi hemen yatağına geri dönüp yumuşacık yastığına başını koymuş, gözlerini kapatmış. Gökyüzündeki yıldızlar tatlı bir melodiyle ninni söylemeye başlamışlar:

“Uyku zamanı geldi artık,

Yıldızlar parlar yavaş yavaş,

Rüyaların kapısı açıldı,

Hayaller başlar sessizce.”

Mimi yıldızların tatlı sesini dinlerken, yavaşça göz kapakları ağırlaşmaya başlamış. Ninninin sesi, sanki onu yumuşacık bir bulutun içine sarmış gibi rahatlatıyormuş. Yıldızlar, gökyüzünde dans ederek ninnilerini sürdürmüş:

“Uzak diyarlarda rüyalar var,

Her biri seni bekler sabırsızca.

Yumuşacık bulutlar üstünde,

Huzurlu bir uyku seni sarar.”

Mimi ninniyi dinledikçe kendini daha da rahatlamış hissetmiş. Artık gözlerini açmakta zorlanıyormuş. Yıldızların ışığı, yavaşça küçülüp sönmeye başlamış, tıpkı Mimi’nin göz kapaklarının kapanması gibi.

Yıldızlar son bir kez şarkılarını mırıldanmış:

“İyi geceler, tatlı rüyalar,

Yıldızlar seni korur her an,

Sabaha kadar huzurla uyu,

Rüyaların en güzel yeri burası.”

Ve o anda Mimi derin bir uykuya dalmış. Tatlı rüyalar, onu uzak diyarlara götürmüş. Gökyüzündeki yıldızlar, Mimi’nin başucunda parlamaya devam etmiş, onu huzurla sarıp sarmalamışlar.

Ve böylece Mimi, yıldızların ninnisiyle huzurlu bir gece geçirmiş. Sabah olduğunda, Mimi gözlerini açmış ve uykusunu almış bir şekilde, mutlu bir şekilde güne başlamış.

Gökten üç elma düşmüş: Biri Mimi’nin başına, biri yıldızların, biri de tatlı bir uyku için masalı dinleyenlerin başına.

Share this content:

Yorum gönder